Şeyh Küşteri





Karagöz ve Hacivat’ın yaşanmışlığı sorunu ile ilgili bir konu da karagöz’ün kurucusu diye bilinen Şeyh Kûşteri’dir. Şeyh Kûşteri’yi gölge oyunu ile bağlantılı kılanda Karagöz ve Hacivat’ın Sultan Orhan zamanında yaşadığı varsayımını konu alan söylencedir. Bu söylenceye göre; Sultan Orhan, Karagöz ile Hacivat'ı öldürtmüşse de, bir süre sonra iç acısı çekmeye başlar. Padişahın acısını dindirmek isteyen Şeyh Kûşteri, bir perde kurdurarak Hacivat'la Karagöz'ün deriden yapılmış tasvirlerini perde arkasında oynatıp onların şakalarını tekrarlayarak padişahı avutur.16. yüzyıldan itibaren perde gazellerinin hemen hepsinde Şeyh Kûşteri’nin adı geçmektedir. Karagöz perdesine de Kûşteri Meydanı denmektedir.
Kimi Araştırmacılar Şeyh Kûşteri’nin, İran’da Şüşter ya da Küşter adlı bir yerde doğup Sultan Orhan zamanında Bursa’ya yerleşmiş evliyadan, eser sahibi bir kişi olduğunu belirtiyor. Bir başka kaynak, adının Bağdat’ta bir mahalle olan Tüster’den geldiğini, gerçek adının “Abdullah Tüsteri” olabileceğini söylerken bir diğeri “Mehmet Küsteri Dede” olarak geçtiğini, Bursa’daki mezarının yeni olduğunu, 16. yüzyılda Mehmet Tüsteri adlı bir yazarında bulunduğunu belirtiyor.
Bu kaynakların çoğu Şeyh Kûşteri’nin gölge oyunu ile bağlantısına değinmemektedir. Evliya çelebi bile seyahatnamesinde Şeyh Kûşteri’nin adını Karagöz ve gölge oyunlarına ayırdığı bölümde değil de, gölge oyununda kullanılan kamış bir sazın mucidi olarak, müzikle ilintili bir bölümde anmaktadır.
Tüm bunlarla birlikte Şeyh Kûşteri’nin kimliği konusunda en önemli kanıt, ne yazık ki artık bulunmayan mezar taşındaki yazıdır. Bu yazıya göre, Şeyh Kûşteri Karagöz’ün yaratıcısıdır. 1961 yılına kadar Büyükşehir Belediye Binası bahçesinin karşısında bulunan bu mezar taşı kayıptır.
Bu verilerden yola çıkılarak Şeyh Kûşteri’nin gerçek bir kişi olduğu sonucuna ulaşılsa bile Karagöz’ü bulanın ya da onu Türkiye’ye getirenin Şeyh Kûşteri olduğu net değildir. Önemli olan karagözcülerin bulunmuş, kurulmuş oyuna Şeyh Kûşteri’yi önder, koruyucu ve kurucu olarak seçmiş olmaları ve onun adıyla oyunlarına ciddi, yapıcı, eğitici, ibret verici bir gerekçe ve temel bulmalarıdır.
Kaynak: Metin And “Geleneksel Türk Tiyatrosu”
Raif Kaplanoğlu
 

Dünden Bugüne Karagöz... Copyright © 2008 Green Scrapbook Diary Designed by SimplyWP | Made free by Scrapbooking Software | Bloggerized by Ipiet Notez