Karagöz Tekniği


Karagöz oyunu ortalama 1x1,2 m. boyutlarında beyaz bir perde arkasından oynatılır. Yarı saydamlaştırılıp boyanmış 35 cm. boyutundaki tasvirler, oynatıcının elindeki sopalara takılıp perdeye değdirilerek, konularına göre hareket ettirilir. Tasvirler tiplerinin özelliklerine göre kol, bacak, baş, diz gibi eklem yerleri oynak olarak yapılır.

Perdenin arkasında yakılan bir ışıkla aydınlatılır…
Karagöz tek sanatçının gösterisidir. "Hayali" veya "Hayalbaz" denilen sanatçı hem görüntüleri hareket ettirir, hem de kişinin özelliğine göre sesini değiştirerek her birini ayrı konuşturur. Çırak, perdenin hazırlanmasını, oynanacak fasılın görüntülerini seçip, sıraya koymaktan başka, ayrıca ustanın yanında bu sanatın öğrencisidir. Çırağın da yardımcısı "Sandıkkâr" adını alır, o da çırağa yardımcı olur. Tam bir fasıl dağarcığı için gerekli bütün görüntülerin tümüne "Hayal Sandığı" denildiği için, oyun takımıyla görevli olanın adı da "Sandıkkâr"dır. Oyunlarda şarkıları, türküleri okuyanlara "Yardak", tef çalan yardımcıya da “Dayrezen” denilir.
Karagöz görüntüleri kalın deriden, özellikle deve derisinden yapılır. Bunun daha önceleri düve derisi olduğu ileri sürülmektedir. Deriyi işlemek için çeşitli işlemler vardır. Renklendirme için kök boyalar ya da renkli çini mürekkepleri kullanılır. Oynak eklemli parçalar birbirine kiriş, kursak, tel veya naylon iple bağlanır. Değneklerin geçeceği delikler yuvarlak ikinci bir deri parçası dikilerek kalınca bir yuva haline getirilir.
Perdeye gelince; Kıyıları çiçekli bezden, "Ayna" denilen ortasındaki beyaz kısmı, mermerşahi patiskadandır. Perdenin arkasında ve tabanında perdenin çerçevesine iplerle tutturulmuş "Peş Tahtası" denilen bir raf bulunur. Buraya perdeyi ve görüntüleri aydınlatan "Meşale" konulur.
Kaynak: Metin And “Geleneksel Türk Tiyatrosu” - Raif KAPLANOĞLU
 

Dünden Bugüne Karagöz... Copyright © 2008 Green Scrapbook Diary Designed by SimplyWP | Made free by Scrapbooking Software | Bloggerized by Ipiet Notez